eskiler..

herkes eskilerden,eskileri istediginden dert yanar..
yazıklar olsun der gibi yenilere..
oysa görmez ki..
degişiyor,yenileniyor herşey..
ilerliyor belki de kapasitesi genişliyor kişinin..

Eskiye olan bu büyük merakı anlamıyorum dedim ya..
eski bayramlar,eski komşuluklar falan tamam da, e be lanet,eski arabaları,eski vapurları da mı istersin?

Eğer her şey eskide olduğu gibi kalsaydı ne sevdiğinin yanına 1 saatte kolayca uçabilirdin,ne son model arabanla kolayca yanına gidebilirdin...
Ne metro olurdu ne tramvay..

e onlar olsun ama eski günler olsun.

Bunlar olduğunda hala eski kafalı insanlar bu şeytan icatlarına(!) biner mi sanıyorsun..

Velev ki oldu.
Ne olacak..
yaptığımız hatalardan ders mi alacağız?
ya da hatalarımız mı olmayacak?

bırakın bunları..
sadece giden çağa ayak uydurmaya devam edin..
yavaşta olsa siz beyinlerinizi açın o bile yeter.

Güzelliklerle..

yeni bir şey.

yeni bir iş..
yeni bir çevre..
istiyorum.

bunaldım.
çook bunaldım.ne idüğü belli olmayan insanlarla çalışmaktan ve sözde bundan zevk almaktan çok bunaldım.

keyfi beni arayamaz bence kimse..
ya da keyfi davranamaz benim hayatıma karşı..

kurtulmam lazım.
gitmem,değişmem,rahatlatmam lazım.
ruhumu,beynimi,bedenimi..

hissediyor olmak

nefesini..
dokunuşunu..

seni izlerken yazışımı ve mutluluğumu hissediyor olmak paha biçilemez sevgilim..

geçit vermeyen yollar,seni kimi zaman alıp götürecekmiş gibi gelse de senle geçen bir dakikaya ömür adamak bile güzel...

devriye gezen şu saatler başımı döndüren ilaçlara ragmen sana güzel görünmek..

hissetmek bu demek..
bu sevgi demek..

yazamıyorum..
suan sadece sarılmak istiyorum..

son 2,1..

ekim,kasım..

Merhaba sayıları az da olsa,okuyup geçen,yorum atan followerlarım..

Ekim ayı benim için garip,çetrefilli bir ay olduğundan ellerim bir harf bile vuramadı klavyeme..
Kasım'da aşkı başka yaşadım..İçimde de dışımda da bu yüzden Kasım ayıda benim için farklı ve zor oldu..
Şimdi kapıyı aralıksız bırakmamak adına geldim yine..
Baktım yazmayınca bağırıyor,agresifleşiyorum.

Gariptir ama vasiyet hazırlama derdine düşmüş gibi davranıyorum..Yazıların,sözlerim,şarkılarım.

Korktuğum günler artık geride kaldı diye düşünüyorum. Emin olmamakla beraber öyle olması sanırım hoşuma giderdi..

Pek bir değişiklik yok hayatımda..
Tek sorun artık sarhoş olmanın 'çok sevilen'birinin birilerinin yasagıyla mazide kalması..

Rakının kokusunu bile özlemek bu olsa gerek.
Bir de balık.
İyi pişmiş bi balığı da çok özledim.

Neyse bu size kaçıncı ''merhaba'' emin değilim ama,bir kez daha yine buralardayım.

Gören gözlerden size sevgiler..

rüya

Dün gece bir rüya gördüm..
çok korkmuştum..
Dünyanın hiçbir yerinde su kalmamış,denizler,göller kurumuştu..
Hava sürekli sıcak,bulanık,kan revandı her yer..

Çok kötü kokuyordu rüyam..Ölmeye yaklaşıyordu insan soyu..Zaten hayvanlarımınızın bir çoğu telef olmuştu..

2012'ye yeni girdiğimiz anlardı muhakkak,öyle diyordu duvardaki takvim..

korkunç diye bagırıyordu bir kadın..

Eyvah! sonumuz geldi..

Ve gerçekten gelmişti o son kıyamet haber vererek kopuyordu resmen..Yaşadığım yer Mykonos'a çok benziyordu..

Düşünün o güzel sokakları heryer bir bir ezilip büzülüp patlıyordu..

En son ben kalmıştım sanki kıyametin önünde..

---

Ansızın gecenin o yarısı bir hayvanın korna sesiyle Cihangir, yankılandı ve uyandım...

Allah herkesi sevdiği kullarından saysın..

Teşekkürler.