28 Mayıs 2010 Cuma

kaya balığı...

Share

içim acıyor...
sebebini bilmeden,hissetmeden acı çekiyorum.
geceler hep mi çaresiz yapar?
hep mi düşündürür olanı,biteni...
hep mi hatalıdır seven?
sevdigini söyleyen...
---
kendime bakıyorum...
katlanmaya çalışıyorum duruma.
kutsal bir amaç için uğrasıyor gibi görünüyorum ama başıboş kalıyorum sığındıgım o kayanın dibinde
kendimi kaybediyorum o kayaya saklanırken.
sanki benden sanki ondan başkasını görmüyorum.
ama biliyorum o kaya beni saklayabilir,yüceltebilir...
ama kayada bir sorun var.
bende olan bişeyi istemiyor gibi...Sevmiyor birşeyi yada kendini bende bilmiyor...
taş ya onun kalbi söylemiyorda...


işte taştan kalple kaya balığının öyküsü...

24 Mayıs 2010 Pazartesi

akrep,yelkovan...

Share


camı kırıp almak istiyorum akrebi,yada kırmak istiyorum yelkovanı...
sonra onları kıskanıyorum...

her 15 dakikada 1 dakika buluşuyorlar...
sonra düşünüyorum...
onlar sayesinde dönen bir düzen var...
kimi zaman yelkovan kimi zaman akrep kaçıyor.ama hep birbirlerini kovalıyorlar.
herkes onları,onların aşkını biliyor.
herkes onlara bakıyor gün içinde defalarca...
yine düşünüyorum!
bu kadar izlenmek her saniye izlenmek bana uyar mı diye?
yada o kadar çok kovalamanın sonu nereye varır diye!
Sanki Lady konuşuyor (köpeğim) pil bitene kadar!

sonra aklıma gelen sadist düşünceden kurtulmaya çalışıyorum.
Ben kadranı kırıp akrebi alırsam yelkovan ne yapar?
yada yelkovanı alsam akrep neye yarar!

aşkla yoğurulmuş düşüncelerimden kurtulup bende bu sefer saatime bakıyorum ve acı çekiyorum...

bu kadar saat yine sensiz ne yaparım ben?

ladybug!





küçükken söylenen yalanlar...
uç uç böceğim
annen sana defter kalem alacak...
peki koca da bulacak mı ?
şaka bir yana annemin bana almasını istediğim tek şey
(şu günlerde)
bi zaman makinesi...
çok ütopik biliyorum ama eskilere dönmemi sağlayacak tek oyuncağım o...

sizi seviyorum dünyalılar!

23 Mayıs 2010 Pazar

hikaye...

biyerlerde duran aşık olmaya çalışan ama özünde mutluluk arayanlara;
Deniz,henüz 20 li yaşların başında bir öğrenci...İlginç bir bölümde ilginç bir hayat yaşamakta.Kime göre neye göre ilginç bilmeden kendini insanlardan soyutlamakta...
Ege ise 20 li yaşları yeni bitirmiş,işini eline almış telaş içinde yaşayan,hayattan tek beklentisi artık mutluluk olan bir yırtık adam.
(kelimeler ve cümle bozuklukları ruh halimden dolayı ekstra berbat durumda)
Ayrılıktan,ayrılıklardan boynu bükülen iki tane genç...Bir proje sayesinde tanışmışlar
ve birbirlerini anlamaya fırsat bulamadan ilişki denen cemberin içine atmıslar kendilerini...
Deniz bu çemberde olmaktan mutlu...Çünkü o mutlulugun egede oldugunu düşünmeye baslamıs bile,ege ise senelerin verdigi rahat tavırlarda geziniyor...
aralarındaki aşk yada aşk mıdır nedir bilinmez;sexten öteye geçmiş durumda.Aralarındaki bağlılık ise tamamen birbirlerine duydukları saygıdan ibaret.
Ne sevgililer ne hiçbirşeyler (Tanrım bugünlerde ne çok rastlıyorum bu cümleye),ne olduklarını anlamak için beraber birşeyler yapma telaşındalar.
ama yogun insanlar...belki de yogun hayatlar...
belki de işte ikiside bu yogunluktan ve aldıkları sorumluluklarından bu güzel şeyin bitecegi korkusundalar...
En azından Deniz ileri giderim,severim sürdürürüm dese bile aklına hep gelen korkunç fikir 'O' gitmezse oluyor...;O sıkılırsa O sevmezse...
Onun için bişeyler yapma savasına gidiyor...
Ama o herseyi seviyor,hiçbirseyi sevmiyor... Ne oldugunu anlamadan Deniz Egeyi tanımaya devam ediyor...
Ege bu sırada ona baglılıgından ya da herhangi birşeyden bahsetmiyor.Ama Ege seviyor ve Denizi istiyor.
Ege hayalini kurdugu bunca yıllık aşkların acısını kimden? neyden?nası? cıkaracagını biliyor.
Ve ege korkuyor ya Denizde bırakıp giderse...
ben onu seversem ama o da giderse!!!
yaşanmadan bilinmeyen gerçeklere göre hareket ediyor her ikiside...Aslında istedikleri sey mutluluk...Ve hakediyorlar...
4 yıl sonra ...
Ege ve Deniz hala gayet serbest ama bir o kadar bağlı ilişkilerine devam ediyorlar...
Onlar mutluluk nedir buldular gibi...Çünkü biliyorlar bir ilişkiye başlamak illaki karsındakini hayatının merkezine oturtmak değil...
İllaki her gece sex yapmak değil aşk...Ege denize bunu kanıtlıyor...
Mutluluk Denizin sasndıgı gibi bir balıgın 3 saniyelik hafızasında saklanmıyor...Kimbilir belki de uğur böceginin kanatlarından çiçeklere düşüyor...
Onlar hala mutlu ve bir o kadar da ilk günkü kadar aşık yaşıyorlar...

keşkelerin olmaması

mümkün mü?

tabii ki hayır.
hani herşey insanlar için derler.ki bu gerçekten doğrudur.
gerçekten de insanlar içindir dert,tasa,keder...
tabii ki insanlar içindir,aşk,sevgi,mutluluk

kategorilerin iyi yada kötü olarak başlıklarını açmadım.
zaten beyni incir çekirdeğinin hacmi kadar olan bile anlar ne demek istediğimi.

ikinci yazıda neden bu kadar sert çıktım bilmiyorum ama,madem insanım madem herşey benim için,ne kadar yararlanabiliyorum!!!

bunu düşününce şöyle birşeyde geliyor aklıma!!!

Hani herşey insanlar içindi?
-ee ben insanım.
---ee benim için olanlar nerede?
----eeee yoksa?

Merhaba...

önsöz derler bu yaptığıma :)
bugünlerde şarkılar nedense hep yaza,hep güneşe,aşka...
ee dedik aşık olmak var,blog yazmak hatta ve hatta bazı şeyleri aşka atmak var...

buyrun en güzelinden bir şarkıyla bloguma merhaba diyelim...

hani şu 'iletinde'olan şarkı.sadece şarkı hani o :)


Aylin Aslım diyoruz;
Aşk Geri Gelir.

Twitter.

famous :)