Hey! What's Going On?

Hey!
Çok amerikanvari oldu,sebebini bilemediğim bir şekilde!
İçimden "ne oluyor lan" cümlesi geçerken bir baktım engerek gibi laflar serisi üzerime atlamış.
Konum,kalıcı bağlantı,vizyon,misyon(!),hayaller (s*kmişim hayalleri) hepsi bir torbanın içinde sağa sola giderken "ne oluyor lan" deyivermişim.

Şimdi yukardaki satırları okuyorum da "ne oluyor lan" ne yazıyorum ben,neye anlam veremiyorum,oysa ki gayet açık her şey diyorum.O hep aklına takılan sorular diyorum,onun soruları diyorum,onun aklındakiler,önünüze diyorum,çıkıyor diyorum.
Siz kelimesini etkiliyor diyorum.Çok inanan var inanmayan kadar diyorum.Diyorum da diyorum.

Hani mabediniz,gizli olan yer,gizliliği seven insanlar,şeffaflık yok,kimileri dışında.Peki ne bu yanılsamalar diyorum.Nerede kaldı o gizlilik,mabet.Ne bu şeffaflık ne bu sinir,ne bu sonradan sevmişlik,zorlamalık,zorbalık?

Neyi hakettim,ne isyanı?
Ben mi?
Sen mi?
Silmişim zaten beni,sana bir şey olmasın.

Bir Sarki

Gunaydin.

Kulakliklarimi evde unutmadigim nadir gunler yasamaya basladim.

İyi mi kotu mu bilemedim ama neyse.

Bu sabah kulagimda bir sarki vardi,beni unutma diyordu.

"Bilirsin unutulmak"

Bu kelime grubu dikkatimi cekti.Unutulmak,acitir.

Acitiyor mu,unutulmak? Sanirim tuzum kuru.

Saglicakla...

Ne Oldu!

Once anlamadim.
Tepkisiz,yuzune bakiyordum,bu gercekti.
Ne oldu? Ayri kaldigimiz sure sadece 5 dakikaydi ve ne oldu?
Bir kiskanclik krizi mi? Bir git deyisin farkli cesidi miydi bu?

Gece boyunca dusundum.Hatalari ,hayatimizi.
Hani gururuma yediremeyip giderim de geride biraktigim asklarim ne olacak diye.
Gozumun onunde duran bavullar bana hep kacisi mi yasatacak diye.
Gidis,pisman olmak mi diye.
Sordum,sorularla bogustum.

Gece, iki kere ayri biraktigin bedenine sarildim,uc kere ayri kalan bedeninin uzandigi yere gittim geldim,buyuk basari benim icin yalnizca bir kere agladim ve uyuduktan sonra 4 kere uyandim.

Sabah yanima ilk geldiginde de uyuyor numarasi yaptim.

Sonra bana sarildin ve sevistik.Ruhum tekrar esini bulmanin o bedeni tatmanin hissiyatiyla,mutlu,sakin ve guvendeydi.

Ruhum.

Bu Sabah

Önce;

Solumda uyumus bir kalp olduğunu fark ettim.

Aslında sağımda uyumuş bir kalpti.

Hoşuma gidiyor solumda uyuyan demek.Hani kalbim de solda ya..

Neyse;

Önce;

Onun gözlerine baktım.Gece doyamamıştım öpmeye,yeltendim hep,uyandırmak istemedim çünkü.

Öyle güzel,öyle büyülü ki.Ne öperek ne severek uyandırmaya kıyabiliyor insan.

Neyse;

Uyandım,kahvaltı ettik beraber.Yumurtalı ekmek,yummy.

Gitmeden yanındaydım oysa ki özlememek,doyasıya sarılmak için.

Sarıldım,yine bahane yaratarak onu sarmaladım.

Çok güçlüdür benim kollarım.

Onunda öyle,güçlüdür yüreği,bana sarılırken hissederim.

Neyse;

Güzel bir sabahtı,aslında söylemeye çalıştığım tek şey bundandı.

Herkese güzel sabahlar.

Yagmur

Merhabalar :)

Yagmur ne guzel degil mi bugun? Sanki rahmet taneleri bilmeden yavasca uzerimize dusuyor,dustukce bizi temizliyor gibi.

Ben yagmuru severim.
Evde.
Uzerimde o yunden,ekoseli sicacik battaniye ile beraber.
Televizyon.
Romance bir film.
Gozyaslarim icin pecete.

Ya da yagmuru;

Kulagimda guzel muziklerden derlenmis bir playlistin bana yansittii duygular ve yuruyus.

Yagmuru boyle cok severim :)

Sanirim yagmuru sadece seviyorum :)

İslanmaktan korkmadiginiz guzel yagmurlar diliyorum,temizlenmek,temiz olmak icin yaganlardan.

Saglicakla.

Sağ-lıcak

Yorgundum bir hayli ne zamandır,yazmaya alışmış parmaklarım arada keyif veren sigarayı bile tutamayacak kadar hissiz ve soğuktu.
Kendime yeni yeni ısınmaya başladım sanki,yatağıma.Başka bir bedene tahammül edemeyecek kadar hissizdim.Kalp kırdım,bağırdım.
Sonra;tadını tekrar hissettim,hayatın,şarabın,uykuların ve sevginin.
Okşadım yavaşca bakir kalan teninin bensiz yerlerini.Sarıldım.Sıkıca.Özlemle.
Korkularla yüzleşmekten çok önüne çıkan engellere takılan bir adam olmuştum.Hepsinden önce aşkı unutmuştum.Sevgiyi.Hani yazan birinden bir tavsiye almak gerekse,sevgiyi sevin,unutmayın kelimelerini kullanırdım yalnızca.Ve çok sevgili sayısı az ama öz followerlarıma sevgiden,aşktan,sarılmaktan vazgeçmeyin diye de öğütler verirdim.

Tanrı;bize sarılalım diye kol,tutunalım diye el,içine bir sürü birilerini sokuşturalım diye kalp vermiş.Ona iyi bakmak,içindekileri hep hatırlamak,anıları taze tutmak için.

Kalın sağlıcakla..

His…

Yazamayacak kadar yorgunum.Tam da ihtiyacim oldugu anda...

Ozleyin.

Sevmisim.

Cok yogundur kimi zamanlar..Kacmak kafa dinlemek istersiniz.
Peki nedir elde kalan? Buruk bir kalp? Yorgun bir baba? Anne? Mutsuzluk?

Ben yildizlarin altinda uyurken geceleri,konusulanlar,anlatilanlar,benden uzak..

Kurmusum kendi guzelligimle,dost dusman edinmisim,ailem olmus yeniden 4 kisilik bir cekirdekte..

Ben,hic ne konusuldugunu bilmemisim.

Ben sadece sevmisim,sadece cok sevmisim..

Son Söz

Hep ilk sözler,ön sözler vardır değil mi?
Bu sefer değil...
Şeytanın söylettiği,yaptırdıkları dışında.

Biraz önce,sen uyumadan,canımı iste veririm dedim.
Gerçekten,canımı iste veririm,Sevgilim.
Birkaç kişiden birisin canımla ödeşilen.
Birkaç kişiden birisin beni hayata bağlayan.

Veremiyorum canımı sevgilim sana.Veremiyorum tüm varlığımı,seremiyorum yoluna.
Seni kötülüklerden korumak isterken,sana daha çok zarar veriyorum.Biliyorum.
Gözlerimizinden akan her damla yaşı hissediyorum,Sevgilim.
Tutamıyorum,geçmişi temizleyemiyorum.Bu yükü ne senle ne de sensiz taşıyamıyorum.

Seni deli ediyorum,bırak,kurtul benden,git temizlen..
Nefret et adını unut,yaşanmamış gibi,hiç birleşmemiş gibi.
Takvim sayfaları tekrar eklensin,geçmişe dön,o sıcak Ağustosu hiç yaşamamış ol.

Git şimdi..Hemen.Beni bırakıp arkana bakmadan git,ekle yaprakları takvime geri.Döndür zamanı ve lütfen unut beni...

Akan yaşlara bir anlam veremediğim bu gecenin karanlığı,düş yakamdan.Derinden sarsan muhabbetlere,sergilere,pazarlara konu et beni.

Ve dön bak dünyaya,dünyamıza..Birimiz olmasın birimize gelmişken diken.
En büyük duam,isteğim budur.

Ve şimdi de Son Söz.

Kim ne derse,ne yaparsa,nasıl olursa ve neyse...

Seni çok Seviyorum.

kısacık

Nerelerdesin!

Genelde bu soruyu ben sorarım arkadaşlarıma,kaçamak cevaplar aldıktan sonra ruhumu rafine edip kenara çekilirim. Peki ya ben.Nerelerdeyim? Sığındığım limanımda,sessiz sakin bir hayat yaşarken neredeyim? S-M-T-W-T-F-S yazan bir kutunun içine hayatımı sıkıştırmış,mutluluğumla mutlu olmaya çalışan kocaman kalpli iki kişinin gölgesindeyim. Biri Canım,diğeri Yoldaşım. Birisi bi büyük şehirde öteki benimle bu büyük şehirde. Özlemlerim,söylediklerim hiçbir siteme cevap vermeyecek kadar yoğunken,biraz daha bana müsade. Özlüyorum,Çok Özlüyorum,Çok özleyeceğim. Sevgiler benden herkese.

İyi ki Doğdum!

Bugün benim doğum günüm.
Doğduğum günmüş bir bakıma.Oysaki yaşadığım bir gün olarak kayıtlara geçitiyorum yine zihnimde.
Ne olduğum ,nasıl olduğum önemli olmadan hayatta bulunan bir toz tanesi olarak yaşamıma devam ediyorum.
..
Gitgide öğreniyorum.
Bu doğum günümde bundan sonraki her gün hayatımda olacak insanları gördüm,onları öğrendim.

Duygu,Cem,Gizem,Emir,Gülşah vs.

Bunların sayısını arttırabilmek yada azaltmak mümkün.Bambaşka bir boyut kazandım bu doğum günümde.Kilolarım değil.
Ruh anlamında...
Yeni yaşıma girmeme saatler kala yaptığım bir konuşma şuanda gerçekten büyüdüğüm ve neler yapmam gerektiği üzerine olunca,bir boyut kazandım.
Ona göre yeni bir şekillenme ile yeni yaşıma devam etmeye karar verdim.

Ne kadar yorgun,ne kadar hasta,ne kadar üzgün yada ne kadar mutsuz olsan da,
Yeni yaş,
yeni günleri,yeni hayatı ve yeni insanları sana getirir.

Bugün dilenen tüm dilekler benim için olsun :)

Doğum günüm kutlu olsun..

anneko

Canımın içine bir nice yıllar da buradan söylemek istedim..
Canımın içi nice mutlu yıllar..
Beraber.


1-Ben de hep seninleyim
2-Ben de seni çok seviyorum..
3-İyi ki varsın.
4-Sen olmasan ne olurdu?
5-Sonsuza kadar.. <3

köfte ekmek ?

Farklı şeyler yapmak,farklı yerler gitmek,farklı insanlar tanımak..
farklı farklı farklı..

Farkında mısınız,hayatlar değişiyor..

hayatlar çok farkediyor.

Birkaç gün önce verilen bir örnekten yola çıkarsak,kimine göre umut,hayal ve gelecek satın alınabiliyor..
Tanrı kimine göre adil kimine göre de terazisi bozuk bir tüccar gibi davranıyor..

Bilemiyorum.

Ben çok fazla ödedim ama az ürün aldım gibi geliyor.Ne zaman doğru sözü söyleyeceğim bilmiyorum ama -ne kadar köfte o kadar ekmek yada ne kadar ekmek o kadar köfte- bu tamamen buna çıkıyor.


Köfteyi severim,keza şu aralar sevdiğim bir ekmekte var.Alıyoruz 5 liralık ekmek..Cidden tartıyorlar.Sonra köfte için hiç çabalamıyorum.İçine peynir koyup o ekmekten tost yapıyorum.Yada nutella var.O ekmekle çok yakışıyor..
o sırada köftem yok ve ekmeğimle yiyemiyorum.

Ya bunu bana kim açıklayacak?

Zamanında köfte havuzunda yüzdüğüm günler vardı.
Kadınbudu köfte,inegöl köfte,izmir köfte,içli köfte..
o zaman da ekmeğimi almaya üşenirdim.

Peki bunu kim açıklayacak?

neyse tek bir sözüm var-ben bunu düşüneceğim bu arada-

hepinizin canı cennete!
ilgilenmiyorum hiçbiriyle.
bir takım diyet gibi düşünün.

ok. bye!

Kimilerinin Babasına..

Atılmayan bir başlık ne kadar yakabilir senin yüreğini?
Ben her gün sana söyleyemediklerimle yanıyorken,
Her gün uğruna öleceğim adamla yatıp,onunla kah soluyor kah şenleniyorken.
Beni sar,beni yanına al,beni sensiz bırakma çığlıkları atarken ben,nerelerdesin?
Hadi,durma!
Hani sen en büyük yardan bile daha sevendin?
Nerdesin?
Ne cehennemdesin?



----

Babalar gökte can,yerde canandır.
Gölgen yeter babacığım.
Değerini,benim gözümde dünyalar değiştiremez,dünyaları verseler senin değerin etmez.
Seni seviyor,özlüyor,yüreğime sığdıramıyorum...

Gel.

Öyle güzel bir günde gel ki bana
Hasretim seni dinlendirsin kollarımda,
Rüzgarın bana her vurduğunda
Adını söylesin güllerim,rengarenk dönerken..

Rüzgar gülü diyorum,seni hissediyorum,
Koynumda,sallana sallana
Kırmızı,yeşil,mavi,sarı var ya
Karıştıkça gökkuşağına.

Gel,
Yaralarıma merhem
Ceplerime dirhem
Göğsüme zevcem ol,gel..

adını sen koy;

Güzel bir şarkıya benzer aşk,
ama kolay değildir bir şarkı yaratmak,demişler..

güzel bir şarkı bekledim,yazdım şimdi her gün onu okuyorum..

onu ruhumda,özümde,kalbimde hissediyorum.

sevgili;

merhaba;
sevgili günlük,
sevgili blog,
sevgili arkadaşlar,
sevgili sevgilim...

bugün her şey ne kadar sevgili değil mi?

Bugün her şey ne kadar ona adanmış..

Bugün için tekrar yazacağımı dileyerek hepinize güzel bir gün,sevgi dolu saatler diliyorum..

Saygılarımla..

beyaz

beyaz günler yaşıyorum..
ucu bucağı olmayan beyaz,sorunsuz günler.

hani ölümden sonra bir ışık vardır çektiğine,çağırdığına inanılan,onun gibi bir şey..
beni huzura,aşka çağırıyor..

aşkım,huzurum oluveriyor bir anda..kollarında uyanıyor,kollarında ağlıyorum.

bunu yapamayanlara üzülüyor,herkese mutluluk,sağlık dileyerek içimi ferah tutuyorum.

insan başkalarına bakarak mutlu olabilmeli deriz ya hep,bu bir ütopya olarak kalıyor düşüncelerde..
bu bir yalan beyinlerde..

başkalarının istediği gibi yaşamak denmiş hayata bir kere..

üzülerek ama hep onu isteyerek,seviyorum..

hani yazmışım ya yıllaaar önce..

aşkı bir şey sanıyorum diye..Aşk gerçekten bir şey değilmiş..
Aşk,her şeymiş..
Aşk,her şey..
Sen,her şeyimsin.

Bazilari cok ilginc..
Cenazede gulenler,hastanede dedikodu edenler,otobuste rahatsiz edici tonda telefonla sohbet edenler,dusunulecek yerde sadece hareket edenler..

Bunlar sizce de cok garip degil mi?

Hani aglamak istesem cocuk parkinda ne isim var!

Mezarlikta agitlara uzulurum..


Hastanede ne isim var!

Dedikodu yapacak olsam,toplarim dostlarimi oturup dibine kadar vururum sohbetine..

Hayatimi yasayacaksam peki,benim bunlarla (!)ne isim var?

cıss

cama iyice sokulmuş uzaklara bakarken bi yakalasam kendimi..
düşünmekten kaçtığım iki gün geçirdim de..
ne olacaklar şimdi kafamda fink atıyor!
kendime güvenim bu kadar azalmış! ahanda kanıtı!

sıla diyor ki;
herkes geçiyor bu yollardan,tanıdıgımız yok yukarlardan!

tamam azmedelim..
olmadı sabredelim..
ama nereye kadar gizli gizli akıttıklarımız?

anneden babadan kendinden sevdiginden?!

bu cümle üzerinde bile düşünmeden yazdım..

Gözleri üzerime cekecegini biliyorum.


cıss, tusu yok mu klavyede?

agrıkesici?

Deli gibi su içiyorum..
Derdim belli sana susadım,acısını başka seylerden çıkartıyorum!
suan asabi yazıp asabi baktıgımı bile düşünüyorum!

kapatsınlar su lanet ısıkları!
arkadaki iki salak sussun artık!
karsıdaki kitabı bıraksın!
öndekiler sevişmesin!

ben,
ben bir an önce yanına geleyim...

tikıt

Bi adam geliyor..
uyanıgım aslında,
bir seyler soracak belli..
Ne?

Yanındaki gelmedi mi?

hııı?

Ben Ankaradan beri yalnızım...Ne yanındaki?

Adam söyleniyor..Yetişemedi yazık...

Tren görevlisi,Eskişehir!

bazen olmaz biliyorum!

Nerede oldugumu sadece sokak lambalarının plakaları gösterdiği yerlerde görüyorum...
nerdeyim.
içeride kimler var,bilmiyorum..

sadece bir sürü nefes alan ve bir alana yönelen tipler,adamlar,kadınlar..

Tiplerin cinsiyeti olmaz olur mu? var tabi ki.


Kulagımda cızırdayan bir seyler var uykuyla uyanıklık arasında!

ah su gönlüm senden baskasını böyle sevmedi,
hiç kimseye böyle yenilmedi diyor ..Nev cocugun adı,sesi güzel..

gece uyanıp sag tarafıma baktıgımda dünyanın en mutlu adamı oldugum o kadar dogruymus ki..

yanımda sen varmıs gibi solda uyuyorum hala..

3 gecedir..

Tam 3 gecedir senin nefesini almadan uykuyu kendime haram ederek huzursuz ediyorum.

gönderme beni h-i-ç-b-i-r-y-e-r-e!

yüz..

dışarıda kar..
benim aklımda sorular..
ne olacak diye bagıran tenorlar,oprahlar..

dürtülerin en güzeli bile aklımda soru işaretleri bırakırken kar neden böyle yagar ki..

Mutluyum,önümde bir çöp adam masalı...


aklımda sadece biraz önce yaptıgım dansın figürleri ve sevişmelerimiz var..
anı yaşıyorum edasıyla yazıyorum..

sabaha gözün gözü görmediği ayva günlerine dönmek istiyorum..

iyi geceler..